İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Borç Krizi: Ekrem İmamoğlu'nun Mirası
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Borç Krizi: Ekrem İmamoğlu'nun Mirası
Son dakika haberi: Yolsuzluktan tutuklanıp görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) eski başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 yılda 1 trilyon 171 milyar TL bütçe harcamanın yanı sıra İBB'yi büyük bir borç sarmalına soktu. 2019 yılında 31 milyar TL olan borç, 2024 yılı sonu itibariyle 264 milyar 915 milyon 101 bin TL'ye yükseldi.
1 Trilyon 171 Milyar Harcandı
İBB yönetimi, büyük bütçesi ile dikkat çekti. 6 yıl içerisinde 1 trilyon 171 milyar TL harcama yapıldı. Bu harcamaların büyük bir kısmı, iç ve dış borçlanma için İBB meclisinden alınan yetkilerle gerçekleştirildi. İBB'nin borçlanma durumu, tarihindeki en yüksek seviyeye ulaştı.
Yapılan harcamaların büyük bir kısmının tasarruf dışı alanlara yönlendirildiği tespit edildi. Konser, etkinlik ve reklam gibi alanlara yapılan harcamalar, borçların artışında önemli bir rol oynadı. Bu durum, İBB'nin mali yapısını olumsuz etkiledi.
Borcu 9 Kat Artırdı
İBB'nin borcu, 2020 yılında 43 milyar 402 milyon 786 TL'den, 2024 yılı sonu itibariyle 264 milyar 915 milyon 564 bin TL'ye yükseldi. Bu, 2020 yılına oranla tam 9 kat artış anlamına geliyor. 2021 ve 2022 yıllarında da borç miktarları sırasıyla 57 milyar 602 milyon 11 bin TL ve 82 milyar 75 milyon 422 bin TL olarak kaydedildi.
2023 yılı itibariyle borç miktarı 150 milyar 837 milyon 180 bin TL'ye ulaştı. Bu artış, İBB'nin mali yönetiminde ciddi sorunlar yaşandığını gösteriyor. Borçların bu kadar artması, gelecekteki mali istikrarı tehlikeye atıyor.
İştiraklerin Borcu Dahil Değil
İBB'nin borçlanma durumu, iştiraklerin borçlarını kapsamıyor. Bu durum, İBB'nin toplam borç yükünün daha da ağırlaşabileceği anlamına geliyor. İştiraklerin borçları, İBB'nin mali durumunu daha da karmaşık hale getiriyor.
Yapılan borçlanmaların karşılığında herhangi bir varlık bulunamaması, İBB'nin mali yönetiminde ciddi bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, İBB'nin gelecekteki projelerini de olumsuz etkileyebilir. Mali sürdürülebilirlik açısından bu durumun acilen ele alınması gerekiyor.