Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri ve İthal Ürün Baskısı

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri ve İthal Ürün Baskısı
Konfeksiyon yan sanayi sektörü, maliyetler nedeniyle zor günler geçiriyor ve KOSGEB desteklerinin tüm sektöre yayılmasını talep ediyor. İstihdamın korunması amacıyla KOBİ’lere sağlanan desteklerin genişletilmesi, sektördeki kayıpların önüne geçebilir. Hazır giyim ana sanayi ihracatındaki daralma, yan sanayi üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
Konfeksiyon yan sanayi, iç pazarda ithal ürün baskısı nedeniyle pazar kaybetmektedir. Sektör temsilcileri, KOBİ desteğinin işletme desteğine dönüşmesini istemektedir. 250 kişiden az çalışanı olan ve yıllık net satış hasılatı 500 milyon TL’yi aşmayan işletmeler KOBİ olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımın dışında kalan firmalar, önemli desteklerden yararlanamamaktadır.
KOSGEB Destekleri ve Sektörün Talepleri
KOSGEB, emek yoğun sektörlerde her personel için 30 prim gün başına 2 bin 500 TL geri ödemesiz destek açıklamıştır. Ancak, KOBİ tanımının sınırında kalan firmalar, bu destekten yararlanamamaktadır. KYSD Başkanı Murat Özpehlivan, “Tanımın sınırında olanlar arada kalıyor” diyerek, bu durumun haksız rekabete yol açtığını belirtmiştir.
Özpehlivan, desteklerin KOBİ özeline sıkıştırılmaktansa tüm sektörü kapsayan bir mekanizma oluşturulmasının daha adil olacağını ifade etmiştir. Sektör, zor bir dönemden geçerken, KOSGEB desteklerinin genişletilmesi, istihdamın korunmasına katkı sağlayabilir.
İthal Ürün Baskısı ve Rekabet Sorunları
Uzakdoğu’dan gelen ithal ürünler, sektördeki en büyük sorunlardan biridir. Özpehlivan, “İthal ürünlere karşı korunmamız gerekiyor” diyerek, yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Hazır giyim ihracatında önemli bir rol oynayan konfeksiyon yan sanayi, rekabetçi gücünü kaybetmemek için önlemler talep etmektedir.
Özellikle ithal ürünlerin haksız rekabet oluşturmasını önlemek için referans fiyat ve koruma önlemleri talep edilmektedir. Bu önlemlerin Ticaret Bakanlığı tarafından hızlıca değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yerli ürünlerin desteklenmesi, sektördeki zorlukların aşılmasına yardımcı olabilir.
Üretim Daralması ve Kapasite Sorunları
2025 yılının ilk üç ayında üretimde keskin bir daralma gözlemlenmiştir. Bu durum, hazır giyim üretimi ve ihracatındaki düşüşten kaynaklanmaktadır. Özpehlivan, “Bu kan kaybı ne yazık ki bizlere de atıl kapasite olarak yansıyor” demiştir. 2021-2022 yıllarında yapılan yatırımlar, mevcut kapasite boşluğunun sebeplerindendir.
Yüksek işçilik maliyetleri ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, sektörü zor durumda bırakmaktadır. Acil önlemler alınmadığı takdirde, sektörde büyük bir risk söz konusu olacaktır. Müşterilerin ucuz ülkelere yönelmesi, yerli üreticileri zor bir duruma sokmaktadır.
Finansal Zorluklar ve Faiz Artışları
Merkez Bankası’nın faiz artışı, sektördeki sıkıntıları daha da derinleştirmiştir. KYSD Başkanı Özpehlivan, “Bu beklenmedik artış, sanayicilerimize ilave maliyet yüklerken, iyimser havayı bozacak” demiştir. Yüksek kredi maliyetleri, sanayicilerin finansal yükünü artırmaktadır.
Bu sürdürülemez durumun, sanayicilere sürdürülebilir bir çalışma ortamı sağlaması gerekmektedir. Faiz, kur ve enflasyon arasındaki dengenin sağlanması, sektörün geleceği için kritik öneme sahiptir.
ABD Pazarında Fırsatlar
Gümrük vergilerinin 90 gün esnetilmesi, Türk üreticileri için ABD pazarında fırsatlar sunmaktadır. Ancak, bu fırsatların hemen gerçekleşmeyeceği belirtilmektedir. Ticaret köprülerinin kurulması zaman alacak bir süreçtir.
Özpehlivan, “Bu açıdan fırsatın mevcudiyetini dikkate almakla birlikte temkinli bir iyimserlik içerisindeyiz” demiştir. Sektör, uzun vadede bu fırsatları değerlendirmek için hazırlık yapmalıdır.