Suriye'de Alevilere Yönelik İnsan Hakları İhlalleri ve HTŞ'nin Etkisi
Suriye'de Alevilere Yönelik İnsan Hakları İhlalleri ve HTŞ'nin Etkisi
Suriye’de El Kaide geçmişi olan HTŞ’nin iktidarı ele geçirmesinin ardından Arap Alevilerine yönelik kaçırma, mallarına el koyma, öldürme, yargısız infaz haberleri gündeme geldi. Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan Suriye'deki geçiş yönetiminin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suriyelilerin temsil edilme iradesinin önemine vurgu yaptı. Ancak sahada yaşananlar, Alevilerin yaşadığı hak ihlallerini gözler önüne seriyor.
Alevilere Yönelik Tehditler
Alevilere yönelik tehditler, Suriye'deki çatışmaların derinleşmesiyle artış gösterdi. Arap Aleviler, Esad rejimiyle özdeşleştirilen bir grup olarak, sürekli olarak hedef haline getiriliyor. Alevilerin kutsal kabul ettiği bir türbenin yakılması, bu topluluğun yaşadığı baskının bir örneği olarak öne çıkıyor. Alevi köylerine yapılan saldırılar ve Alevi hâkimlerin öldürülmesi, bu tehditlerin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Son olarak, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye'ye bağlı Beksê köyünden İmad Süleyman Mütevvec isimli bir belediye işçisinin kaçırılması, bu durumu daha da dramatik hale getirdi. Mütevvec’in cesedinin bulunması, Alevilere yönelik kin ve nefretin boyutunu gözler önüne seriyor. Bu olay, Alevi toplumunun yaşadığı derin endişeleri artırıyor.
Münih Güvenlik Konferansı ve Alevi Temsilcileri
Münih Güvenlik Konferansı’nda, Alevi toplumunun yaşadığı hak ihlalleri gündeme getirildi. Arap Alevileri Derneği (ASİ-DER) Başkanı Tevfik Usluoğlu, HTŞ’nin Halep operasyonları sırasında 430 kişinin öldüğünü belirtti. Bu ölümlerin çoğunun Alevi olduğunu vurguladı. Usluoğlu, Alevilerin Suriye nüfusunun yüzde 20’sini oluşturduğunu ve Esad döneminin günahlarının Alevilere yüklendiğini ifade etti.
Konferansta, Alevilere yönelik bir soykırım tehdidinin bulunduğu ve münferit gibi görünen olayların sistematik bir şekilde gerçekleştiği dile getirildi. Katılımcılar, laik, demokratik ve çoğulcu bir Suriye’nin gerekliliğine vurgu yaptı. Alevilerin sesi, bu tür platformlarda daha fazla duyulmaya çalışılıyor.
Alevilerin Sosyal ve Ekonomik Durumu
Alevilerin sosyal ve ekonomik durumu, Suriye'deki çatışmaların etkisiyle daha da kötüleşti. Gazeteci Musa Özuğurlu, Alevilerin Baas Partisi ile özdeş tutulmasının yanlış olduğunu belirtti. Alevilerin iktidar sahibi olmadığını, sadece iktidarda olan Alevilerin bulunduğunu ifade etti. Alevilerin çoğu yoksul durumda ve bu durum, toplumun genel algısının aksine, Alevilerin yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor.
Emekli hakim Orhan Gazi Ertekin, Alevilerin kurucu unsur olamaması durumunda karşılaşacakları riskleri sıraladı. Katliam, tehcir ve asimilasyon gibi tehditlerin varlığı, Alevilerin geleceği için ciddi bir endişe kaynağı. Bu bağlamda, Alevilerin haklarının korunması ve seslerinin duyurulması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Uluslararası Toplumun Rolü
Uluslararası toplumun, Suriye'deki Alevilere yönelik insan hakları ihlallerine karşı daha aktif bir rol üstlenmesi gerekiyor. Emekli diplomat Ünal Çeviköz, HTŞ’nin içindeki farklı grupların Alevilere yönelik saldırılarda etkili olduğunu belirtti. Ayrıca, CHP ve muhalefet partilerinin Alevilerin karşılaştığı ayrımcılığı dile getirmesi gerektiğini vurguladı.
Bu bağlamda, Alevilerin ve Kürtlerin yaşadığı sıkıntıların uluslararası platformlarda daha fazla gündeme getirilmesi önem taşıyor. Alevilerin haklarının korunması, sadece Suriye için değil, bölgedeki barış ve istikrar için de kritik bir öneme sahip.